Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İri Beyin Yalnızca Lütuf Olmayabilir

Resim
Canlılarda birim hacimde enerji yönünden şekere kıyasla çok daha az yer kapladığından, ihtiyaç fazlası enerji yağ olarak depolanır. Yağ ayrıca aşırı sıcaklık değişimlerine karşı yalıtım ve olası travmalara karşı yastık işlevi görür. Farklı yaşam koşullarına göre, farklı türlerin bedenlerindeki yağ oranları farklıdır. Bizden bir tür güve (army cutworm moth), bazı balina türleri, kutup ayısı, fok gibi daha yağlı organizmalar olmakla birlikte, biz de görece yağlı bir türüz. -Yeni doğanlarında %3, yetişkinlerinde %6 kadar yağı olan akrabamız diğer primatlara göre; avcı toplayıcı atalarımızda -yeni doğanda %15, çocukta %25, erişkin erkekte %10, kadında %20 öngörülen çok yüksek oranlar dikkat çekicidir. Bizim görece yağlı bir bedene sahip oluşumuzun temelinde, evrimsel geçmişimizin son 4 milyon yılında (özellikle son 2 milyon yılda) hacmi tamı tamına 3 kat artan beynimiz vardır . Bedenin -en karmaşık organlarından biri olan- beynimiz (ve diğer sinir sistemi yapıları) (uykuda bile) sü

Erken teşhiste kanser belirteçlerinin değeri

Resim
Kanser insanların kalp ve damar hastalıklarından sonraki ikinci en büyük ölüm nedenidir. Genelde yüz güldürücü tedavisinin olmayışı ve sıklıkla yaşam kalitesini fazlasıyla bozması, onu daha da sevimsiz kılar.  "Erken tanısının hayat kurtarıcı olduğu" söylenir ki, en azından bazı kanserler için doğrudur. Bu yüzden sağlığını önemseyenler, erken tanı arayışındadır. Son yıllarda (artık emekli olduğumdan) eski hastalarım ve dostlarımdan " bir bakar mısın? " ricasıyla, (WhatsApp veya e-posta aracılığıyla) gönderdikleri birkaç sayfalık tetkik sonuçlarını değerlendiriyorum. Yapılan incelemeler arasında sıklıkla bizim 'tümör markırı' dediğimiz -çoğu kandan bakılan- (AFP, Ca 15-2, Ca19-9, Ca 125, Ca72-4, CEA, PSA gibi) kanser belirteçleri de oluyor. Bu vesileyle onlara söylediklerimi, bu yazıyla herkesle paylaşayım istedim.  *** İnsanların sağlığına özen göstermesi, özellikle de hastalıkları için erken teşhis çabası içinde olması takdire değer bir şey. Ama yönteme

Doğrusu onbin adım mı?

Resim
  Çevremde pek çok kişide, “günde onbin adım atma” telaşı var. Kimi hedefe ulaşamadığı için hayıflanırken, kimi çok daha fazlasını yaptığını gururla paylaşıyor. Egzersizin sağlık için önemi ni iyi bilen bir hekim olarak, bu telaş beni mutlu ediyor. Onbin adım, hiç te fena bir hedef sayılmaz! Ama egzersiz fizyolojisine ilgim yüzünden, hedefin çok bilimsel olmayışı beni rahatsız ediyor. Arada kalıyorum: “ Eleştirsem, yürüme motivasyonlarını azaltır mıyım? ” kaygısıyla, “ Ama doğrusunu bilseler iyi olur! ” arasında gidip geliyorum. O zaman şimdiden söylemiş olayım: “ Kafam karışırsa, bundan da vaz geçerim ” diyenler yazının kalanı okumayabilirler. *** Onbin adım, varlığını bir ‘adım sayıcı (pedometre)’ şirketinin reklamına borçlu. Yani bilimsel bir çalışmanın ürünü değil.   Onbin adımın en büyük sorunu, yeterince objektif bir ölçü olmayışıdır : Herkesin adım genişliği farklıdır. Bu yüzden de onbin adımla kat edilen mesafe kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilir. Daha da öne

Uyku ve Sağlık 5: Ne yapmalı?

Resim
 Güzel bir uyku için… Kendisinin ve -bir ebeveyn, sağlık çalışanı, öğretmen veya yönetici olarak- önemsediklerinin sağlığını ve yaşam kalitesini ciddiye alan herkesin daha iyi bir uyku için çabalaması gerekir. Bu bağlamda, yapılabilecek pek çok şey var: ·          Hafta sonu dahil, düzenli yatış-kalkış saatleri ile alışkanlık kazanmak en önemli tedbirdir. Uyku düzeninde sorun yaşayanların, en başta uyku süresini -6 saatten az olacak şekilde- kısıtlayarak adenozin baskısı yaratması; doğal uyku gerçekleşip özgüven kazandıkça, süreyi aşamalı artırması çok etkili olabilmektedir. Gece yatmak bilmeyenler için, öncelikle sabah kalkma saatini sabitlemek önerilir . Yemek öğünleri, egzersiz gibi olağan aktiviteler için de zaman planlamasına sadakat işe yarayabilir.   ·          Yatak/yatak odası yalnızca uyku (ve sekse) hasredilmeli ; yatakta uyanık halde yatmamalı, şayet 20 dakikadan daha uzun süre uyunamıyorsa yataktan kalkıp, ta ki uyku gelene kadar uykuyu bozmayacak aktiviteler yapmalıdır

Uyku ve Sağlık 4: Yetersiz uykunun bedeli, sandığımızdan çok daha fazladır

Resim
 Uykusuzluğun uzun dönem bedelleri Günümüz bilgi toplumunda, öğrencilerin iyi bir eğitim alması hemen herkesin hedefidir. Ne var ki, iyi bir eğitimden anladığımız şey, zorlu ödevler ve yoğun sınavlardır. Sosyalleşmek, oynamak ve eğlenmekten de geri kalmak istemeyen çocuk ve gençlerin üstünde ciddi bir zaman baskısı vardır. Ödevlerini yetiştirmek, sınavlara hazırlanmak ve her sabah erkenden okul yoluna koyulmak için erkenden kalkmak veya kaldırılmak zorunluğuyla karşı karşıyadırlar. Yazımın önceki bölümlerinde paylaştığım bilgilerden tahmin edilebileceği gibi; uykularını yeterince alamamaları, -amaçlananın tersine- öğrenmelerini bozar! Sıklıkla yapıldığı gibi, bir sınav öncesi sabahlayan öğrencinin, (uykusuzluğun pekiştirmeyi bozması yüzünden) öğrendiklerinin saatler veya günler içinde buharlaşması kaçınılmazdır. Özellikle -kendi tercihleri dışında, biyolojik sebeplerle- iç saatleri 2 saat kadar ileri kayan ergenlerin, yetişkinlerle aynı saatte uyanmaya mecbur bırakılması, -daha önce

Uyku ve Sağlık 3: Ne kadar uykuya ihtiyacımız var?

Resim
 Her yaşın uykusu farklı Uyku ihtiyacı; yaşa, kişiden kişiye ve -iklim, hastalık gibi- farklı koşullara göre değişir. Her ne kadar, farklı yaşlara göre ihtiyaç tanımlamaları yapılmışsa da, bu değerlerin nesnelliği tartışmaya açıktır. Her şeyden önce, yatakta kalma süresinin, uyku süresi demek olmadığını belirtmek gerekir. Uyku süresi, yalnızca uykuyla geçirilen süreyi içermelidir. Kaldı ki, uykunun kendisinden beklenen faydaları yerine getirme ve tatmin açısından her uyku da bir değildir. Süre kadar uyku kalitesi de önemlidir. İç saatin olgunlaşmasının 4 yılı bulması yüzünden, özellikle bebeklerin uykusu çok düzensizdir, fazlaca bölünür. Ayrıca bebeklikte REM ve NREM yarı yarıyayken, onlu yaşlarda %75-80 NREM, %20-25 REM dönemi halini alır ve pek az değişiklikle ömür boyu bu paylaşım sürer. Anne karnındaki son 3 aydan başlayarak özellikle bebeklerde, beyinde nöronlar arasında yoğun bağlantılar (‘sinaps’) oluşturularak, sayısız potansiyel devre kullanıma hazır hale getirilir (‘synap

Uyku ve Sağlık 2: Uyku örtüsünün altındaki gizem

Resim
 Düşler sahnesi Dışarıdan bakıldığında tekdüze görünen uyku, gerçekte dönemler (periyotlar) şeklindedir: Her biri kabaca 90 dakika süren 4-6 dönem vardır . Bu dönemler boyunca değişen uyku şiddetini, bir havuzun dibine dalıp yüzeyine çıkmaya benzeteceğim: Benzetmemde dipler derin uyku, yüzeye yakın haller rüya dönemlerine karşılık gelir . Her bir dönem, uyku havuzunun en derin yerine kademeli bir inişle başlar ve bunu uyanıklığa yaklaşan ama genelde uyandırmayan bir yüzeye çıkış izler. Bazen (yüzeye tam bir çıkışla) kısa süreli uyanmaların yaşanması mümkündür. Rüyayla kendini gösteren yüzeysel uyku sırasında (göz kapalıyken) göz yuvalarının fazlaca oynadığı gözlemlendiğinden, bu dönem ‘hızlı göz hareketi: rapid eye movement’ ve yaygın olarak kısaltılmışı olan REM dönemi, daha derin uykunun olduğu safhaysa Non-REM veya NREM olarak adlandırılmıştır. NREM de -yüzeyselden derine N1, N2, N3-4 şeklinde sıralanır. *** Gecenin ilk yarısında (derin uykuyla) daha çok derin sularda yüzülür:

Uyku ve Sağlık-1: İçimizdeki saat

Resim
 Yeterince farkında değiliz Kötü sonuçlanan şeylerin sebeplerini önemser, önlemeye çalışırız. Mesela ateşin yaktığını bilir, elimizi yaklaştırmak gibi bir aptallığı yapmayız. Ama kötü sonuçlarla, onların sebepleri arasında bağ kurmak, her zaman bu kadar kolay değildir. Ayrıca sebeplerle onların kötü sonuçları arasındaki zaman dilimi büyüdükçe, ilinti kurmamız zorlaştığı gibi, kötü sonun uzaklarda olması muhtemel riskleri göze alma cesaretini artırır. Sigara, hareketsizlik, fazla kilolar gibi (aslında uzun dönemde ömrü kısaltan ve) çok ciddi sağlık sorunlarına yol açan şeyleri hak ettikleri ölçüde önemsemeyişimiz bu yüzdendir. Yine de zararlı kimyasalların, kötü beslenmenin, egzersiz yapmamanın zararları konusunda büyük ölçüde bir farkındalık olduğu söylenebilir. Ama en az onlar kadar önemli ve gerçekten çoğu ciddi, pek çok soruna doğrudan veya dolaylı şekilde yol açabilen bir başka şey var ki, gündemlerimizde kendine hak ettiği ölçüde yer bulamıyor: Yeterli ve kaliteli uyku! Yeme